LEFKOŞA
LEFKOŞA
Lefkoşa, adanın merkezinde yer alan Kıbrıs’ın başkentidir. Antik çağlara kadar uzanan zengin bir tarihe sahiptir ve kültürlerin ve etkilerin eridiği bir potadır. Lefkoşa, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarını ayıran “Yeşil Hat” ile Avrupa’nın son bölünmüş başkentidir. Venedik duvarlarıyla Lefkoşa’nın Eski Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir ve şehrin geçmişine bir bakış sunar. Şehir ayrıca çok çeşitli alışveriş, yemek ve eğlence seçeneklerinin yanı sıra büyüyen bir başlangıç ve teknoloji ortamı sunuyor. Lefkoşa aynı zamanda birçok üniversite ve araştırma merkezi ile bir eğitim ve araştırma merkezidir. Lefkoşa, hem sakinleri hem de ziyaretçileri için çeşitli olanaklar sunan, zengin bir tarihe ve kültüre sahip bir şehirdir.
Haydar Paşa Camii
Haydar Paşa Camii, Kıbrıs’ın Lefkoşa şehrinde bulunan tarihi bir yapıdır. Cami, adadaki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Cami, büyük bir merkezi kubbe ve iki küçük kubbenin yanı sıra süslü bir minareye sahiptir. Caminin içi girift çini işçiliği ve hat sanatı ile dekore edilmiştir. Haydar Paşa Camii, uzun bir geçmişe sahiptir ve aslen 1569 yılında Kıbrıs Osmanlı Valisi Haydar Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, yüzyıllar boyunca yerel Müslüman topluluk için bir ibadet yeri olarak kullanılmış, ancak daha sonra İngiliz sömürge döneminde bir kiliseye dönüştürülmüştür. Kıbrıs’ın 1960 yılında bağımsızlığını kazanmasından sonra cami Müslüman cemaatine iade edildi ve bugün yeniden Cami olarak hizmet veriyor. Osmanlı mimarisi ve Kıbrıs tarihi ile ilgilenenlerin mutlaka uğraması gereken bir destinasyondur. Yüzyıllar boyunca adada gerçekleşen kültürel alışveriş ve senkretizme ilginç bir örnek.
Büyük Han
Büyük Han ayakta kalan en eski kervansaray yapılarından biridir. Osmanlıların Kıbrıs’ı fethinden kısa bir süre sonra 1572’de inşa edilmiş, gezginlere konaklama, iletişim ve ticaret için olanaklar sağlamıştır. Büyük Han’ın iki katı, arnavut kaldırımlı bir avlu etrafında düzenlenmiş 70 odaya sahiptir. Merkezinde bir Mescit (İslami şapel), abdest için bir çeşmenin üzerindeki sütunlara yerleştirilmiştir. Kompozisyonun zarif sadeliği, onu oturmak ve rahatlamak için mükemmel bir yer haline getiriyor.
Büyük Han, tarihi boyunca yoksullar için barınma ve hapishane olarak hizmet vermiştir. 2003 yılında özenle restore edilmiş ve atölyeler, kafeler ve dükkanların karışımıyla popüler bir Lefkoşa eski şehir mekanı haline gelmiştir.
Selimiye Camii
Aslen Ayasofya’nın Roma Katolik katedrali olan Selimiye Camii, Haçlı Seferleri’ne eşlik eden Fransız duvar ustalarının eseri olan Gotik sanatının Kıbrıs’taki en eski ve en güzel örneklerinden biridir. Anıtsal ana kapı ve üzerindeki oyma taş pencere özellikle ilgi çekicidir. Yapımına 1209 yılında Lüzinyan Kralı I. Henry döneminde başlanmış ve 150 yıl sürmüştür. Ayasofya adlı çok daha eski bir Bizans kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edildiğine dair kanıtlar var. Osmanlılar 1570 yılında şehri aldıklarında iç döşemeleri yıkmış, minber ve sıraları yakacak olarak kesmiş, mezar taşlarını döşeme olarak kullanmışlardır. Ne yazık ki, zemin büyük bir halıyla kaplı olduğu için daha ilginç olan mezar taşları artık görünmüyor. Kilise, cami olarak Ayasofya Camii adını almış ve 1954 yılında Selimiye Camii olarak değiştirilene kadar bu ismi korumuştur.
Büyük Hamam
Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne ait tarihi Büyük Lefkoşa Hamamı, Lüzinyanlar Dönemi’nde saray kilisesi (St. George de Poulains) olarak hizmet veren yapının, 1994 yılında yapılan inşaatta hasar görmesi üzerine kalıntıları kullanılarak Osmanlılar tarafından yaptırılmıştır. Venedikliler Dönemi’nde yeni surlarda ve fetih savaşlarında. UNDP-ACT Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-Kıbrıs’ta İşbirliği ve Güven Eylemi finansmanı ile yaklaşık 500.000 Avro tutarındaki finansmanı ile 2008-2010 yılları arasında yapılan çalışmalar sonucunda restore edilerek hizmete açılmıştır. Büyük Hamam, Lefkoşa’nın Rum kesiminde yer alan ve yine Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne ait olan Ömerge (Ömeriye) Hamamı’na göre daha geniş ve işlevsel bir yapıya sahiptir.