GAZİMAĞUSA
GAZİMAĞUSA
Salamis antik kentinin Truva savaşından dönen Teucer tarafından yaptırıldığı sanılıyor. Salamis, Roma İmparatorluğu döneminde imparatorluğun doğusundaki en büyük ticaret merkezi olarak biliniyordu. MS 4. yüzyılda meydana gelen bir deprem Salamis’i tamamen yerle bir etmiştir. Daha sonra İmparator Konstantin tarafından yeniden inşa edilmiş ve Costantia adını almıştır. 648’de şehir bir kez daha Arap işgalciler tarafından harap edildi ve o zamandan beri onarılmadı. Kıbrıs adasının en güzel kumsallarından birinin yanında yer alan Salamis antik kenti, kısmen ormanlık bir alanda yer almaktadır. Kıbrıs’ın en büyük amfi tiyatrosu olan kentte tiyatro, spor sahası, hamam ve pazar alanı gezilebilir.
Lala Mustafa Paşa Camii
(Türkçe: Lala Mustafa Paşa Camii), başlangıçta Aziz Nikola Katedrali olarak bilinen ve sonrasında Mağusa Ayasofya Camii adını alan bu yapı, Kıbrıs’ın Mağusa şehrindeki en büyük Orta Çağ yapısıdır.1298 ile yaklaşık 1400 yılları arasında inşa edilmiştir ve 1328’de Katolik katedrali olarak kutsanmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Mağusa’yı ele geçirmesinden sonra camiye çevrilmiş ve günümüze kadar cami olarak kalmıştır. 1954 yılından itibaren, Osmanlı padişahı III. Murat’a hizmet eden ve Kıbrıs’ta Venediklilere karşı Osmanlı ordusunu yöneten Bosnalı Sadrazam Lala Mustafa Paşa’nın adı bu yapıya verilmiştir.Lüzinyan Hanedanı, 1192’den 1489 yılına kadar Kıbrıs’ta krallık yapmış ve beraberinde Fransa’daki en yeni mimari zevkleri, özellikle Gotik mimarideki gelişmeleri adaya getirmiştir.1372 yılında Lüzinyanlar, önce Lefkoşa’daki St. Sophia Katedrali’nde Kıbrıs Kralları, ardından Mağusa’daki St. Nicholas Katedrali’nde Kudüs Kralları olarak taç giymiştir.Yapı, Fransa dışında oldukça nadir görülen bir mimari üslup olan Rayonnant Gotik tarzında inşa edilmiştir. Fransa ile Kıbrıs arasındaki tarihî bağ, yapının Reims Notre-Dame Katedrali gibi Fransız örnekleriyle olan benzerliğinde açıkça görülür. Bu benzerlik o kadar güçlüdür ki yapı, “Kuzey Kıbrıs’ın Reims’i” olarak anılmaktadır. Mimari olarak ayrıca Lefkoşa’daki Ayasofya Katedrali ve Girne yakınlarındaki Bellapais Manastırı ile de benzerlikler taşır.Yapı, üç giriş kapısıyla, yan koridorlar üzerinde yükselen çift kuleleriyle ve düz çatısıyla, Haçlı mimarisinin tipik özelliklerini taşır. Burada birçok kraliyet mensubu da gömülüdür. 1473 yılında Kıbrıs Kralı II. James ve ardından 1474’te oğlu James III, yani son iki Lüzinyan hükümdarı burada defnedilmiştir. Ayrıca, Kral II. James’in dul eşi Caterina Cornaro, bu katedralde Venediklilerin baskısına boyun eğerek kraliyet haklarından feragat etmiş ve 1489 yılında Kıbrıs’ı Venedik Doçesi’ne devretmiştir.
Salamis Antik Kenti
Salamis antik kentinin Truva savaşından dönen Teucer tarafından yaptırıldığı sanılıyor. Salamis, Roma İmparatorluğu döneminde imparatorluğun doğusundaki en büyük ticaret merkezi olarak biliniyordu. MS 4. yüzyılda meydana gelen bir deprem Salamis’i tamamen yerle bir etmiştir. Daha sonra İmparator Konstantin tarafından yeniden inşa edilmiş ve Costantia adını almıştır. 648’de şehir bir kez daha Arap işgalciler tarafından harap edildi ve o zamandan beri onarılmadı. Kıbrıs adasının en güzel kumsallarından birinin yanında yer alan Salamis antik kenti, kısmen ormanlık bir alanda yer almaktadır. Kıbrıs’ın en büyük amfi tiyatrosu olan kentte tiyatro, spor sahası, hamam ve pazar alanı gezilebilir.
Kapalı Maraş
Kıbrıs’ta Kapalı Maraş mevkiinin Askeri bölgesinde, askerin kontrolünde ve sivillerin girişine izin vermiyor. Sitenin çevredeki bazı binalardan uzaktan çekilmiş eski veya yeni fotoğrafları internette kolayca bulunabilir. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra kapatılan ve sivillerin girişi tamamen yasaklanan bir mekandır. Maraş Bölgesi, savaştan önce oldukça popüler bir tatil merkeziydi. Bölgede lüks oteller vardı. Yine de bu bölgedeki binalar savaşın izlerini taşıyor ve bir hayalet kasaba gibi boş duruyor. Gazimağusa’ya yolunuz düşerse bu semte girmeden bu hayalet şehri uzaktan da olsa gözlemleyebilirsiniz.
Azizi Barnabas Manastırı ve İkon Müzesi
Barnabas Manastırı ve İkon Müzesi, Kıbrıs’ın kuzeyinde yer alan tarihi bir mekandır. Manastır, İsa’nın havarilerinden biri ve adanın koruyucu azizi olan Aziz Barnabas’a adanmıştır. Manastır MS 4. yüzyılda kuruldu ve dünyanın en eski Hıristiyan manastırlarından biri olarak kabul ediliyor. Manastırın içinde yer alan İkon Müzesi, Bizans ikonaları ve diğer dini eserlerden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçilere açık olan müze, Hristiyanlık tarihi ve sanat tarihi ile ilgilenenlerin uğrak noktası.